Evde İsmail'in en çok vakit geçirdiği lokasyon. Aslında TV izlerken ayağımı uzatırım diye aldığım pufu üzerinde, pencerenin önünde. Gündüz perdeler açıkken dışarıyı, akşam içeriyi kontrol altında tutuyor oradan pamuksu.
Çok seviyorum. Sabah ne giyeceğine karar veremeyen biri.
Ben yatakta kitap okurken gelip yanımda kıvrılıyo. Beni seveceğine ne işlerle uğraşıyosun bakışıyla gözlerini bana dikiyo, ben kendimi tutup da burnumu karnına gömüm öpücük manyağı yapmazsam ööyle beklerken sızıyo.
Şu duruşu çoğu zaman benim de iş dönüşü ruh halimi yansıtıyo.
Burada böle yatarken ben hazırlanıyordum, dışarı gideceğimi anlamıştı. Tripli tripli götünü döndü, sonra da uyuya kaldı.
İsmaille yapılan kahvaltılar > diğer tüm kahvaltılar. Eskiden ben bişey yiyecek oldum mu gelir içine girecek gibi yapardı, ben de sakınırdım. Meğer koklayıp gidecekmiş. Şimdi ne yiyeceksem gelip kokluyo, verirsem yiyor, vermezsem ya böyle karşımda oturuyo ya da gidip pencere önündeki yerine kuruluyo.
Kediniz olacaksa ve bu sizin ilk kedinizse ilk başlarda yemek yemeyi işkence haline getirecek gibi gelebilir size de. Ama sakınmayın, gelsin koklasın. Çok sevdiği bişey olsa bile (misal sucuk, kokusuna deliriyo ama yememesi lazım, baharatlı çünkü) vermedikçe ısrar etmiyo. Biraz duygu sömürüsü yapabilir gözlerini dikip sadece :)
Kıvrımlarını yediğimin heyvanı. Şu pozu çok huzurlu değil mi?
Sevgiler.
2 yorum:
İnanılmaz şeker birşey:)
Hele o tiripli hali ve son hali harika.. Ve fark ettimki ne kadar kalın bir kuyruğu var:)
Sonra beni kedileri kuyruğuna baktım incecik:)
Çok özel onlarla yaşam, benim bir kedim her yediğimize salça oluyor. Hatta koluma sürekli vurup ister. Diğerleri hiç gelmez.
:) Teşekkür ederim shemellon. İsmail'in kuyruğu da çok inceydi, kalınlaşmış hiç fark etmemişim. Sen söyleyince fark ettim.
Çok yumuşak ve sevecen gerçekten onlarla yaşam.
Yorum Gönder