29 Aralık 2014 Pazartesi

Bazı Makyaj Malzemeleri


2014'te kullandığım bazı makyaj malzemeleri ve yorumlarım tam da şöyle:

Benefit Fake Up Concealer: Hobilerim arasında yabancı makyaj malzemesi satıcılarıyla muhabbet etmeye çalışmak var. Yine kısıtlı makyaj vocabularysi bilgimle satıcının sınırsız sohbetine cevap vermeye çalıştığım bir gün kız o kadar anlattı bari ayıp olması diye bu concealerı aldım. (Olay Barselona'da geçiyor idi.)

Ay aman almaz olaydım. Ben böyle cıvık, böyle yağlımsı, böyle kıvamsız concealer görmedim. Gördüğünüz üzere ortası renk verecek, kenarları da nemlendirecek bir sistem kurmuş Benefit. Ama ne zaman sürsem gözümün etrafı yağlı yağlı oldu. Çünkü o kenardaki beyaz şey bildiğiniz yağ. Panda gözü sevmesem de bu kapatıcının aydınlatmasını da yeterli bulmadım. Fiyatı da 100 tl civarı. Hiç tavsiye etmem.

Bunun yerine Yves Saint Laurent'in Touche Eclat'sı ve sonradan bunu taklit yoluyla çıkarılan bir dolu ürün var. Artık kapatıcı değil de aydınlatıcı tercih ediyorum zaten göz çevresi için. Bunu bitirmek üzereyim, bitince Clinique'in yeni çıkan aydınlatıcılarını deneyeceğim.


Clinique Chubby Stick Far: Clinique bu chubby stick serisiyle turnayı gözünden vurdu. Hem dudak hem göz ürünleri çok başarılı. Bu far da kalın bir kalem şeklinde veya yayarak gri far şeklinde kullanılabiliyor. Farlarda karşılaşılan toz toz aşağı dökülme veya göz kapağında çizgilenme gibi kötü huyları hiç yok. Kolay kolay bitmez ama bitse de tereddütsüz yine alırım.


Clinique Chubby Stick Rujlar: Daha önce de yazmıştım, yukarıda farı için de yazdım. Ruj gibi ruj. Hem nemlendirmesi, dudağın pütür pütür olmasına engel olması hem de renkleri muhteşem.


Dior Kaş Kalemi -Brown: "Evden çıkarkan ne sürmezseniz ölürsünüz" tarzı garip soruları bana sorsalar vereceğim cevap. İnce madam kaşı sevmiyorsanız, kaşlarınız normal yurdum insanı kahverengiliğindeyse, kırk saat sür sür uğraşmaya üşeniyorsanız bu kalemden siz de memnun kalırsınız. Deniz görmeden de yaşayamıyorsanız karşılaştık karşılaşıcaz.

Ne kalemler denedim, kahverengi kaşta turuncu durdular. Bu hiç öyle değil. Tamam çok aşırı doğal diyemem. Çünkü kaşlarımız antrasit bu ise kahverengi. Ama sırıtmıyor. Ayrıca yumuşacık kolayca sürülüyor, akmıyor.

 
Clinique Moisture Surge Intense: Bu nemlendiricinin intense olmayanından iki kutu bitirdim. Her haline kefilim. Fakat son bitenden sonra bu kampanyadaydı, aman ne fark eder ha intense ha değil diyip bunu aldım. Kullanamıyorum. Çünkü çok yoğun, çok yağlı. Kuruluktan kırgıbayırlar oluşturan bir cildiniz yoksa tavsiye etmem. Dediğim gibi intense olamayanı tavsiye ederim. O bayağı kadife gibi yapan nemlendiricilerden. Bunu da biraz daha vicdan rahatlatıcı olarak çekmecede bekletip atarım.
 



Bobbi Brown Tinted Moisturizer: Sorsanız fondöten, cc krem, bb krem arasındaki farkı net anlatamam. Şimdiye kadar bu cilt makyajı ürünlerinden birinden tam bir kutu bitirmişliğin de yoktur. Ama bobbi brown'ın bu renkli nemlendiricisinin hikmetine inanıyorum.

Sürmesi çok kolay çünkü kıvamı süper, ne cıvık ne koyu. Böyle elle iki dakikada homojen şekilde sürülüyor. Cilt tonu eşitlemesi mükemmel. Hafif kusur kapatması mükemmel. Tedavi gerektirecek derecedeki cilt kusurlarını kapatmaz, o kadar yoğun değil. Ama zaten onları tedavi etmek gerekir ve bunları kapatmayacak kadar hafif olduğundan sabah sürünce akşama kadar insanı rahatsız etmiyor. Öbür türlüsünü (yani kapatıcı fondötenler vs.yi) 3 saat sonra yıkayasım geliyor, yüzümden yağ akar gibi oluyor. Bu renkli nemlendirici ise sürdükten sonra hiç orda mı değil mi hissettiyormiyor. Çok çok memnunum. bu yüzdendir ki ikincisini aldım. Formülünü değiştirmezlerse başka da bu tip ürün denemem bile artık.

19 Aralık 2014 Cuma

Jo Malone


Bugün daha önce ele almadığım bir konudan bahsetmek istiyorum: Parfüm.

Her ne kadar yukarıda toplu gösterim yapacak çoklukta parfüm gözükse de bunların alt notalarında şunlar üst notalarında bunlar var diyecek bir durumum yok. Konuya o derece hakim değilim.

Sadece Jo Malone parfümleriyle ilgili fazlaca yazı görmediğimden ve hazır 4 kokusunu da devamlı kullanım sonucu tanıyorken bahsedeyim dedim. Bahsim kokuyu çözümlemekten çok daha basit olacak. Ama alacak olan varsa yardımcı olur diye de düşünüyorum. Zira ben de okuduğumda üst notasında amber çiçeği olmasından ziyade ne bileyim deniz kokusuna, bebek götüne falan benziyor denmesi daha anlaşılır geliyor.

Bu gizirgah yeter. Sıradan alalım.


Wood Sage & Sea Salt: Ne kaddar övsem az bir koku. İsmiyle çok müsemma değil. Ne doğrudan oduna benziyor ne doğrudan deniz tuzuna. Ama ıslak odun kokusu (!) ve deniz kokusu ferahlığı gerçekten de bir araya gelmiş bu kokuda. Migrenliler için özel not: yoğun sıkıldığında ve ardından arabaya binildiğinde migren yapabiliyor. Ama kararında kullanımda sıkıntı olmadı bende. Kalıcığı iyi gayet. Bayan kokularında "odun" notasına çok rastlanmıyor :). Bu parfüm o bakımdan da farklı ve başarılı.



French Lime Blossom:  Jo Malone deneyimimin başlangıç noktası bu parfüm. Misler gibi sabun kokusuna pudra kokusuna aldanıp aldım. Fakat ne çare ki tam bir migren tetikleyici parfüm çıktı kendisi. Alırken denedim ama migrenliler bilir o sırada anlaşılmıyor, ancak gündelik kullanımda ortaya çıkıyor bu durum.

Annem kullanıyor şimdilerde. Bir kullanım alanı da gisi dolabına sıkıp kapısını kapatmak şeklinde olabiliyor. Çünkü bu şekilde yoğunluğu azalıyor ve geriye sadece o tertemiz hissiyatlı koku kalıyor. Bu da oldukça kalıcı bir koku.


Iris & White Mask: Şu yukarıdaki migren yapınca gidip diğer pudralı koku olan bunu almıştım. Sadık yarim kategorisinde incelenebilir. En çok ve şaşmadan bunu kullanıyorum. Kimi görüşlere göre tütün kolonyası koksa da bence pudra ve dalin gibi kokuyor. (Evet pudralı kokuları seviyorum, annane tarzıma uygun şekilde.)

Migren yapmıyor. Kalıcılığı yeterli. Sabah sıkıp çıkınca akşama kadar kalıyor bayağı azalsa da. Fakat aşağıdaki parfümü alırken Jo Malone'cu adam Iris & White Mask'ın artık üretilmediğini söyledi. Buna yakın kokuları varmış da neymiş unuttum.


Silk Blossom: Bu Jo Malone'un 2014 yazına özel bir kokusu idi. Öylesine bir girişimde Jo Malone'cunun kaktığı bir parfüm. Ferah, fresh, limon kolonyamsı bir yaz kokusu. O an hoşuma gitti, cahildim, kenarındaki püskülüne kandım aldım. Bir kötülüğünü de görmedim. Sadece şahsım adına biraz gereksiz oldu. Çok da kullanmadım azalmıyor o yüzden. Kalıcığı yukarıdakilere göre daha az, yaza uygun olarak.

Yaz geldiğinde Iris&White Musk baymış olursa daha sık kullanacağımı düşünüyorum. Bir de bu Sea Salt&Wood Sage'in ferah tarzıyla da uyumlu bir parfüm. O yüzden onu parfüm olarak kullanacağım zamanlar bunun da duş sonrası deodorant tarzında kullandığım oluyor.

Öptüm. Bye.