31 Ağustos 2015 Pazartesi

Ağustos 2015

 
Merhaba kıymetli okurum,
 
En son Aralık'ta yazdığım aylık post ile karşına çıkayım dedim, Ağustos dolu geçti bayağı.

 

Bu fotoğraf sırasında henüz eski evimde denemek için aldığım 4 adet Amsterdam Navigator'dan sonuncusunu içmekte ve Game of Thrones izlemekteydim. Amsterdam Navigator'ı sevmedim, içtiklerimi de  hep yarım içtim, çok tatlı karamelize soğan aromalı bira  mı olur? Bi de diğer tatlı alkollü içeceklerde olduğu gibi bu da çabuk sarhoş edici.

Game of Thrones'a geç başladım, bir çırpıda bitirdim, 6 sezonu bekleyenlere karıştım. Ayh çok heyecanlı.


Bir arkadaşımın köpeğini sevmeye gittim. Bakmayın böyle durduğuna, aşırı fıttırık, şu poz ancak 1 saniye sürmüştür, fıtır fıtır fıtır hareket halinde sürekli.



Ayın büyük kısmı yeni evime taşınmalarla, son düzenlemelerle geçti. Bakliyat dolabımın bu tertemiz, düzenli görüntüsü hoşuma gitti. Düzenli dolapları seviyorum. Açıp bakıp huzur doluyorum. Obsesif ve düzen meraklısı yönümü evimde bu dolaba yansıttım :)


O gün düzenlemeden sonra bekleyemeyecek kadar acıkmıştım, ton balıklı makarna yaptım. Tabii ki yarısını yedim, gözüm aç ve elim tek kişilik yemek yapmaya alışık değildi.


Bazen, 20-30 dklık bir iş yaparken 2 Broke Girls'ün 4. sezonunu izledim çerez niyetine.
 
2

Kahvaltı daveti verdim bir pazar sabahı.


Sonra evsel olaylara artık alıştım mı ne olduysa buzluğa sebzeler koyayım, yavaş yavaş yerim dedim.

 Fasulye, bamya ve dolmalık biber dondurdum.


Hızımı alamadım, 3 gün yemelik biber dolması yaptım bir pazar günü.


Şu succulentleri arkadaşımdan aldım, küçük saksılara ektim, ofise koydum. Minicikler.


Sonra Pinterest'te terrariumları gördükçe hoşuma gitti. Paşabahçe'den şu cam prizmamsı şeyi ve yanındaki şarap bardağını aldım :) Az önce yukarıda gördüğünüz succulentleri buraya ektim, terrarium konseptleri yaptım.


Bir akşam arkadaşlarım evimi görmeye geleceklerdi. Yukarıdaki trüfleri yaptım. Çok güzel olmuşlardı.


Hazırlıklarımın genel manzarası ise şöyleydi. Somon wrap, bruschetta, trüf ve çeştli atıştırmalıklar. Ben yaptım diye demiyorum ama ben yaptım :)



Kahvaltı postu yapmıştım hatırlarsınız. Orada yer almayan kahvaltılardan biri de buydu.  Bi sabah 7:30'da kendiliğimden uyanınca (normalde 8de saatle zor kalma şeklindeyim) sosisli yumurta yapayım bari dedim.


Filmlerden Closer'ı izledim. 2004 yapımı, şimdiye kadar izlemememe şaştım, çok güzeldi.


Suadaya gittim yüzmelere güneşlenmelere.


Yine filmlerden Minority Report'u izleyerek örgü ördüm.


Kitaplardan Reşat Nuri Güntekin'in Bir Kadın Düşmanı'nı okudum. Muhteşem karakter çözümlemeli, sürükleyici tam bir klasikti. Severek okudum. Zaten bir cumartesi aldım, pazar bitmişti.


Bu ay bir de Haruki Murakami'nin Yaban Koyununun İzinde'sine başladım. Daha önce 1-2 kitabını okumuştum Murakami'nin. Bunu da çok severek okuyorum, belki Murakami kitaplarından devam edip seriyi de tamamlarım bu bitince.


Ay sonu itibariyle de kahvaltılarda gülmelik kısa bölümlü dizi sıkıntısı çekince e açiym Seinfeld'i bi daha izliyim bari dedim. Uzun zaman oldu izlemeyeli.

Şimdi buraya çok yansımadı ama Ağustos koşturmacalı geçti ev işlerinden dolayı. Daha sakin bir Eylül bekliyorum.

Sevgiler.

24 Ağustos 2015 Pazartesi

Kahvaltı Menüleri-1

Merhaba canımdan çok sevdiğim okurlarım,
 
Ben sabahlar evden kahvaltı yapmadan hiç çıkamam, çıktığımda başım döner, gözlerim kararır falan filan. Bu nedenle aklımdaki sorulardan biri acaba yalnız yaşasam sabahları üşenmez, dört başı bayındır kahvaltılar hazırlar mıyım yoksa şu anki "ayh kahvaltım olmadan asla" şımarıklığım annemim verdiği rahatlığa mı dayanıyor idi. Hazılarmışım. 
 
Erken işe giden ve evde kahvaltı yapmaya üşenenlere ilham/motivasyon olur diye 1 haftalık (haftaiçi) ve hazırlaması 15 dk süren kahvaltı menülerime ilişkin post yapmaya karar verdim. Buradan buyrun:
 


1. Gün: Pazar günü kıymalı börek yapmış idim yeni fırınımın deneme çalışmaları kapsamında. Ptesi günü kalan böreklerle devam ettim. Yanına biraz şu tiftikli peynirden, biraz da üzüm koydum, earl gray çayımı da salladım tamam oldu.

Çayı yanında tatlı bişeyler yemezken şekersiz içemiyorum, yazın da reçel/bal pek gitmiyor. O yüzden kahvaltılarda bir nevi çay şekeri olarak üzümü çok göreceksiniz.



2. Gün: Ben haftalık açma/simit alıp buzdolabına koyuyorum, sabahları tavada ısıtıyorum, taptaze gibi oluyor. Bir de sabah ekmekvs alma derdi olmuyor. Salı günü yarım simit, 1 yumurta, üzüm, zeytin ve peynirden oluşan kahvaltımın yanına americano yaptım. Sabahları dinç uyanmışsam çay, gözlerimi zor açmış, yataktan kazınarak kalkmışsam kahve içmeyi tercih ediyorum.



3. Gün: Bugün biraz daha geç kalktım, daha hızlı olsun diye az corn flakes, az müsli, 2 incir, 1 erik doğradım, üstüne de azsüt. Kahveyle hızlıca yaptım.



4. Gün:  Bugün yumurta haşladım,  zeytin, labne ve açmayla. Kahvaltı yaparken atıştırmalık dizi izlemeyi seviyorum. Bu hafta 2 Broke Girls'ün 4. sezonuna takılmıştım.



5. Gün: Bugün gözüm açtı, simitin tamamını ısıttım ama yarısını yedim. Gerisi yine zeytin, labne, üzüm. Oh zaten cuumaydı, ne yesem güzel gelirdi.

Biraz mevsim değişsin, meyveler falan farklılaşsın, kahvaltı menülerim çeşitlenince bu posttan yine yapmayı planlıyorum.

Sevgiler.