Bu ay İsmail'in hastalığıyla geçtiği için Kasım postu yerine İso Ceko postu yapmak daha doğru olurdu aslında.
Minik beyinli gidip kumundan yediği için midesi ve bağırsakları bozuldu. Tabi sorunun kumunu yemesi olduğunu anlayana kadar zaman geçti. Artık dişi kaşındığından mı, kendisini temizlerken yanlışlıkla mı yoksa tadı hoşuna gittiğinden mi yedi o kısmı bilmiyoruz.
Ferzan Özpetek'in şu yeni kitabını okudum. İtalya'daki yaşamını ve arkadaş çevresini anlatıyor. İstanbul Kırmızısı'nda aile çevresinmi anlatıyormuş, bu onun devamı gibiymiş aslında. İlk kitabı okumamıştım onu da aldım, okuyciyim.
Bu ay çok filmler izledim İsmail böyle yatarken. Ali Baba ve Yedi Cüceler isimli zaman kaybını, Ayı Teddy serisini :), The Dressmaker isimli bir Kate Winslet filmini, son James Bond filmini ve No Escape isimli bir filmi. En sevdiğim bu sonuncusu ve Ayı Teddy serisinin ilk filmi oldu.
Zet.com'dan bu kolyeyi sipariş etmiştim, geldi, severek taktım.
Contemporary İstanbul'a gittim. Gezmesi zevkliydi ama çok kalabalıktı.
Ay sonuna doğru da şu kitaba başladım. Tüketim üzerine farklı sektörlerden insanlar makaleler yazmışlar.Sade bir yaşam nasıl olur, insanın mutluluğu için bu kadar tüketim gerekli mi konulara eğilmişler. Tüm makalelerden muhteşem istifade ettim diyemem ama bayağı beğenerek okuyorum.
Yine ay sonunda şu christmas temalı koltuk şalı/battaniyeye başladım. Granny stripe ve ripplle modelleri karışımı. Aslında renkleri canlı yeşil, kırmızı ve gri ama yeşil ve kırmızı tonları fotorafı akşam çektiğimden tam çıkmamış. Neyse yolumuz uzun daha çekeriz nasılsa.
İyi haftalar.