Merhaba,
Blogumda yeni bir bölüm oluşturmaya karar verdim. Bir ay içinde yaptıklarımı, aldıklarımı vs. aylık olarak yazacağım. Blog yazmaya başladığımda da aklımda blogumu bir nevi günlük olarak kullanmak vardı. Tabii günümü yansıtamam ama ayımı yansıtabilirim diye düşündüm. Bir nevi aylığım olacak yani.
Ekim'de kurban bayramı tatilinde Antalya'ya gittim. Yılın son deniz tatilini yaptım.
İlk 2-3 gün plajda ilginç şekilde bir uğur böceği bolluğu vardı. Bunu dilek tutup uçurdum :)
Bi de otelin bahçesindeki adak ağacından da hareketle millet olarak dilek tutma fırsatlarını hiç kaçırmadığımızı, dibinde para olan her havuza para attığımızı, en ufak çaput bağlı ağaca hemen bizim de bağladığımızı, uğur böceği uçurduğumuzu düşündüm :)
Midye yedim. Midyeyi fark etmeden önce şarap almış olduğundan bu defa midya-bira ikilisi olamadı.
Deniz kenarında esrarengizlik yaptım.
Tatlı yedim. Bülbül yuvası.
İncir tatlısı. Normalde incir tatlısını da yufka tatlıları da sevmem. Ama aşağıdaki incir tatlısını çok sevdim.
Durmadan patates bira tükettim. Bu da onlardan biriydi.
Bu arı da bira bardağıma girdi, ben de birayla ıslatıp sarhoş ettim, sonra çıkardım bardağım kenarında kurulandı durdu :)
Havanın kötü olduğu bir gün Terracity diye bi avm'ye gittik, ordan bu çok gerekli şapkayı aldım :)
Bunlar tatile götürdüğüm kitaplardı. Henüz ikisini okudum. Daha doğrusu birini okudum. En üstteki fifty shades of gray'i yarım bıraktım, çok patırtı kopardı bi ara ama beni sarmadı.
Tatil dışında alışveriş yaptım. Marks and Spencer'dan şu strecth pantolonu ve Trendyol'dan şu ceketi aldım.
Mango'dan bu kolyeyi ve yine yukarıdaki şapkayı aldığım Bijou Brigitte diye bi mağazadan bu yüzüğü:
WTA Tenis Şampiyona'sına gittim bi gün işten çıkınca. İlk deneyimimdi ve çok zevkliydi.
Dizi izlerken örgümü ördüm. Acemilik eserimin postunu ayrıca yapmıştım zaten. Burada.
Mudo'dan bu koltuğu tekrar beğendim. İndirime girince alacağım :)
Battaniyem'in beyaz ipi bittiğinden sıkıntı yaşadım. Aynı ipten bulmaya çalışıtım harıl harıl.
Sütlü Nuriye yedim bi akşam. Ay içinde en çok yaptığım iş yemek yemek :)
Bir gün Fransız Kültür'e gittim 1 saatlik bir yürüyüşle. Lisedeyken çok sevdiğim kitaplığını gezdim, nostalji yaptım. Kokusu, çalışanlarının çoğu yani hemen her şeyi aynıydı. Duygulandım. Zaman hiç ele avuca sığmıyor.
Sonra bahçesinde bu ağacın altında bi kahve içtim. Yaprakların yeşil hallerinden ziyade bu kırmızı-sarı-turuncu sonbahar hallerini seviyorum, bunu da çok sevdim.
Bunlar da orada tükettiklerimdi :)
Son olarak koltuk yastığı kılıfı örmeye başladım. Bu defa az daha deneyimliyim, fena birşey olmayacak sanırım.
Özetle güzel bir Ekim ayı geçirdim. Hızlı geçen aylardandı ve bol tatilliydi. Darısı Kasım'a.
Herkese sevgiler.