2 Ocak 2016 Cumartesi

Aralık 2015



Oğlum o benim. Evladım. Canım.




Bu ay sadece Paula Hawkins'in Trendeki Kız'ını bitirebildim. Çok sürükleyiciydi bir psikoloji-macera romanıydı. Ben oturup kitap okuyacak konsantrasyonu zor buldum ama okumaya bir oturduğumda bayağı hızlı ilerliyordu, 50-60 sayfa okumadan elimden bırakamıyordum. Yazarın ilk kitabıymış. Adını görünce kesin hatırlayıp alırım yeni kitaplarını da.




Sabahları İsmaille oynamaktan işe hep geç kaldım.



Bir Cuma akşamı kendime köfte, dolgun (yani böyle dolgun bi tadı olanlardan artık tam buğday mı neyse) makarna, avakado püre ve bitkiden oluşan bi yemek yaptım.



Ayahuascaya ilişkin video izlerken maydonoz temizleyip poşete koyup derin dondurucuya koydum. Oradan çıkarıp haşır huşur yapıp yemeklere falan atılabiliyor donduğunda.


Kullandığım Jo Malone parfümlerden çok bıkıp parfümümü değiştirdim, Chloe Love aldım. Sadece bunu kullanacağım, kalabalığa gerek yok. Bir de Chanel'in şu göz kalemini aldım, ışıltılı bir kahverengi, günlük kullanıma uygun. Çok yorgun süzgün gözüktüğüm günlerde kalem çekip canlanıyorum.


English Home'dan  şu yeni yıl temalı nevresim takımını aldım. Çünkü çok lazımdı. Bence güzel oldu.



Televizyon izlerden uyuya kalan İsmail dede.


Liseden bir arkadaşımla Nişantaşı'nda bir pub'a gittik bir ctesi akşam. Yedik, içtik sohbet ettik.



Sonra da bu süslü kahveleri içip döndük.


Battaniye çalışmamda ilerledim.



Haftaiçleri birkaç gün hariç hep bu kahvaltıyı yaptım. Zeytinli, peynirli, kaymaklı kahvaltıdan kötü ama dışarıda yağlı açma poğaca yemekten iyi yine. Müsli, kivi, kayısı çekirdeği,  iki tatlı kaşığı pekmez, az corn flakes ve üzerine süt. Yanında da americano.



Film izlermiş gibi çek dedi izlediği yok tabii ki.


İşe girdi İsmail. Küçük 1 TL, büyük 2 TL.



Bir akşam da karideslisini yaptım aynı makarnanın. Aynı renk olduklarından karidesler seçilmiyor. Ocaktan almadan biraz da labne koyup çevirdim, kremalı gibi oldu.



Ayy bu ay sabahları nasıl zorlandım kalkmakta anlatamami, ruh halim yukarıdaki gibiydi, kış ve karanlık olduğundan zaar.




Mudo'dan aldığım kalıpla şu çam ağacı keki yaptım, Haribo renkli solucanlarla süsledim.



Bir akşam da yine sağlıklı yiyelim amacıyla fırında böyle tavuklu, kabaklı, patlıcanlı ve biberli yemeği yaptım.




Aralığın son haftası izinliydim. Tam o hafta kar yağdı, hava buz oldu. Durmadım dışarılarda gezdim.



Bir gün bir arkadaşımla Cihangir'deki Van Kahvaltı Sofrası'na gittik. Hep duyuyor ve merak ediyordum ama gidememiştim. Çoook turist vardı, içerik de lezzet de iyiydi. Fiyat da uygundu. Gayet memnun kaldım, tekrar giderim.


Ordan çıkınca Çukurcuma'ya doğru Derviş Baba Kahvehanesi diye bir yerde sıcak bitki çayı içtik. Çok soğuk ve karlıydı çünkü o gün.



Sonra da Çukurcuma'da Cyuma Kahvesi diye bir yerde kahve.


China Glaze'in Salsa ve Outta Bounds ojeleriyle yılbaşı manikürü yaptım.


Sonra da bir arkadaşımın evinde şu süslemeleri yapıp yeni yıl girdik.

Herkese iyi seneler.

Hiç yorum yok: