Merhaba,
En sevdiğim aylardn biri olan Aralık da bitti gitti. Geride iş yoğunluğundan pek farkına varamadan geçirdiğim karlı günler ve bol çam ağacı kaldı.
Orda burda çam ağacı veya çam ağacı niyetine ne varsa çektim, hepsina blogumda yer vermek istedim.
Bunlar Türkiye'de gördüklerim. Tabii çam ağacı görüntüleri biraz kısıtlı. Esas aradığımı Berlin'de buldum :) Onlar ayrı bir post olacak.
Tam kar yağdığı gün nispeten artistik semt Nişantaşı'ndan taksiyle geçmem gerekti. Ben de karşı fotolar çekme şansı buldum.
Bu aşağıdaki foto evimn penceresinden, diğerleri Nişataşı'ndan.
Bu cam kenarı huzur fotoğrafımı ayrıca sevdim.
Şampanya içtim azcık.
İş yoğunluğu demiştim. Günde 3 saat uykuya vaktim olan zamanlarda bol bol kahve içtim:
Jo Malone'den aldığım caanım French Lime'ın uyuz migrenimi tetiklemesi neticesinde onu aneme hediye edip efendi gibi yine light blue'ma döndüm.
French Lime üst notaları balmumu alt notaları ıhlamurdan oluşuyor diy tabir edilen ancak benim burnuma göre bildiğin sabun kokan çok güzel bir koku.
Yine bir çam ağacı. Berlin'dekileri görmeden önce beğendiğim ama şimdilerde ezik bulduklarımdan :)
Bir mağazanın vitrinindeli bu kıvırcık kızı çok beğendim:
Yine bir dinlenme sırasında örgü örerken:
Herkese iyi yıllar :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder