5. günde Orenienburg'taki Sachsenhausen Toplama Kampı'na gittik.
Önce yoldan bikaç foto. Buradaki evler Berlin'dekiler gibi alabildiğine uzun -uzun derken enlemesine- değildi. Hansle ile Gratel evi hayallerime daha uygundu :)
Kampın girişi:
türkçe meali: "çalışmak bizi özgür kılar"mış. ironik.
burası daha mutfak kısmı. buradan bile tüyler ürpertici olmaya başlamıştı.
bu kapı gaz odasının kapısıymış. insanlar gaz odasına yıkamak için sokulduklarına inandırılarak sokuluyormuş. orada yazana göre bu kapı bir sürü insanın ölmeden önce gördüğü son kapı olmuş.
bunlar ari ırk oluşturma çalışmalarında kullanılan göz, saç, ten rengi kalıpları. inanılır gibi değil.
bunlar insanların yakıldığı fırınlar:
garip bi yerdi, insanın fotoğraf çekesi bile gelmiyor fazla. bir de o dönemi öğrenme, ayrıntılarına hakim olma isteği uyandırıyor kamp. sonrasında istanbulda iknci dünya savaşı/hitler dönemine ilişkin kitap arayışım oldu ancak 4-5 cilitlik çok ayrıntılı kitaplar dışında bişey bulamadım. kaldı ki o kitaplar da en kapsamlı D&R'da bile yoktu. araştırmalarım sürecek, önerilere açığım.
Şehir merkezine dönüş yolundan bir gün batımı:
akşam birası:
Kurfurstendamm'daki ünlü KaDeWe alışveriş merkezi. Dıştan pek cafcaflıydı. Zaten bir alışveriş merkezinde ilgin ne olabilir ki diye düşünerek girmiştim. Nitakim öyle çıktı. Gitmişken girmemezlik etmemiş olmak için bi yarım saat dolaşılıp çıkılabilir, lüks AVM işte başka bir olayı yok.
ama sokaklar güzel :)
bana noel yeşili kırmızısıyla gelin.
Bu biracıya tesadüfen girdik. Sonradan gruptaki arkadaşlardan birinin araştırmalarından öğrendiğime göre halen faaliyette olan en eski bira üreticisiymiş. Zaten kapıda yazan "Alteste Braueret Der Welt" de dünyanın en eski biracısı demekmiş. Cehalet her yerde zor :)
Yarın dönüş :(
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder