2. günümüzde ilk hedefimiz Pergamonmuseum'du. Yolda Berliner Dom'un ihtişamına kapıldık, fotoğraf çektik.
Kahvaltıyı şurada sandviç ve kahve şeklinde yaptık:
Yine müze adası:
Pergamonmuseum'u kesinlikle çok tavsiye ederim. Bayağı etkileyiciydi.
İştar Kapısı:
Müze adasında 1 müze gezecek olsanız bu müze Pergamonmuseum olmalı.
Bu fotoların hepsi oradan:
Bu da yine müze adası taraflarında böyle bir anıttı. Tanımı: merhamet.
Berlin sokakları:
Bu fotolar da Altes Museum'dan. Altes muzeum'da daha eski eserler var, çok vaktiniz varsa gidilebilir, yoksa şart da değil.
Mercedes'in showroom'unun vitrininden:
Burası da Chekpoint Charlie. Berlin duvarı zamanında Alman vatrandaşlarının değil ama yabancıların geçişine izin verilen -sanırım- 3 noktadan biri. Nam-ı diğer C Noktası.
Burası da Jewish Museum. Açıkçası burada olayın yalanmışlığı adına daha fazla şey görmeyi beklemiştim, az hayal kırıklığı oldu.
Jewish Museum'un kafesinden bir kurufasulye-pilav görüntüsü :)
Burası Teknik Müze (almanlar tüm sessiz harfleri yanyana koydukları için Almanca adını hatırlamam mümkün olmadı :) )
Bu müzeyi kesinlikle görmeli ve kendisine yarım günden fazla bir zaman ayırmalısınız.
Bu bir dikiş makinesi:
Bu görüntü bir televizyon ekranından çekilen ilk fotoğraf. Orijinali.
Burası da haber stüdyosu:
İlk bilgisayar, açıklaması ve fotoğrafı:
Neden, yani şuanki bilgisayarlarla hangi ortak özelliğinden dolayı bu alete bilgisayar demeye karar vermişler çok anlamadım açıkçası.
Eskiden annemin de buna benzer bi dikiş makinesi vardı :)
Bildiğiniz tren vagonu. Kimbilir kimler oturdu yolculuk etti bu koltuklarda :)
Teknik müze dönüşü yine bir christmas markettayız:
İkinci gün akşam yemeğini burada yedik:
Tapaslarımız:
Ana yemek deniz ürünlü paella:
Hoş bir ortamı vardı ben bayağı beğendim:
Akşam otele dönünce şu aşağıda gördüğünüz bitki çayı gibi duran ama aslında sıcak beyaz şarap (Heisser Hugo) olan şeyi içtim. Alkollü ıhlamur gibiydi:)
Kaldı 3,5 günümüz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder