Bugün Dublin'deyiz, öğleden sonra uçağıyla dönüyoruz. Dublin'de ilk görülecek yerlerden olan ama henüz fırsat bulamadığımız Trinity College'ın içini gezmeye niyetliyiz. Önden Grafton Street'e gidip kahvaltı yapıyoruz bir cafede.
Sonra yine aynı sokakta temiz vintage tarzın gülü Cath Kidston mağazası görüyorum. Hem de iki katlı.
Tüketim yaparken genelde farkındayımdır. Yani işte bliyorsunuz satın aldığımız şeyle hayatımız daha mükemmel olacak gibi hissederiz, daha doğrusu tüm reklamlar tüm sistem bunun üzerine kuruludur, böyle hissetmemiz gerekir vs vs. Ben satın aldığım hemen hiç bir şey için böyle hissetmem. İşte onun tek istisnası Cath Kidston. Satın alınabilen olup da içime sinen başka hiç böyle bişey yok. Uyduruk felsefeli reklamlarımız sona erdi. Bir kendime bir de anneme hırka aldım <3 <3 <3.
Trinity College'ın bahçesi. Buranın bahçesinde bile yeşilin 100 farklı tonu, yağmur temizliği. Mis mis. Zaten piyango çıkarsa hayalim yurtdışında psikoloji okumak da burayı gezerken de yine çok ama çok istedim imkanım olsa da gidip İrlanda'nın o kasvetli iklimide yaşayıp psikoloji okusam diye düşündüm (hayaller hayaller).
Trinity College'ın meşhur long roomu. Çok etkileyiciydi.
Çocuk edebiyatı üzerine şu yazanlar çok doğru.
Trinity College'dan çıkınca şu viskiciden bir viski, Caroll's adlı hediyelikçiden minik hediyeler aldım ve otele doğru yollandık. Hatıra tarzı hediye almak için Caroll's iyi bir yer.
Oburuz, otele gidip valizi almadan son bir irish coffee içelim dedik. Temple Bar'daki Hippety's diye bir yerde birer sandviç yiyip yumuşacık viskili irish coffelerimizi içtik. Güzeldi, burası turistik bölge, gidenin mutlaka yolu düşer, bu cafenin irish coffeesini tavsiye ederim.
Otele dönerken son pozlar Temple Bar'da. Zaten her yerde yazıyor. Anladım, tamam, Temple Bar.
Havaalanında vakit olunca bir irish coffee de orda içtim.
4,5 saat sonra İstanbul. Elimde kalan canım İrlanda'yı hatırlatan ve canım Carh Kidston olan şu hırka. Fırk :'(
5 günü yazarken gördüğünüz gibi çok severek çok zevk alarak gezdim.
Doğa, yeşillik, az kasvet, Türkiye'dekilerle alakası olmayan yumuşacık Guinessler, güleryüzlü ve hep yardımcı insanlar, gaydalı folklorik irish müziği severseniz çok tavsiye ederim, sevmezseniz bile gidince sevmemek mümkün değil bence :)
Herkese sevgiler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder